1992 yılında Hüseyin Bedreddin el-Husi tarafından kurulan ve 2014 bu yana başkent Sana ve Yemen’in önemli bir kısmını elinde bulunduran Husi’ler, İsrail-Hamas savaşının başladığı 7 Ekim’den bu yana Kızıldeniz’de İsrail bağlantısı olan gemileri hedef alan bir dizi saldırı gerçekleştirdi.
ABD ve İngiltere dün gece aldıkları bir kararla Husilere ait askeri noktalara havadan ve denizden saldırılar gerçekleştirdi. ABD’den yapılan açıklamaya göre Husilere ait 60 hedef vuruldu. Ortak saldırı dünyada şok etkisi yaratırken, Husiler saldırının karşılıksız kalmayacağını duyurdu.
UZUN VE ZORLU BİR MÜCADELE OLABİLİR
Kızıldeniz kıyılarının büyük bir kısmını ellerinde tutan Husilerin bundan sonra atacağı adım bilinmiyor ancak uzmanlar ABD ve İngiltere’nin mücadelesinin ‘uzun ve zorlu’ olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Husiler, Yemen’in başkenti Sana’yı ele geçirdikleri 2014 yılından bu yana askeri yeteneklerini istikrarlı bir şekilde geliştiriyor. Savunma uzmanlarına göre, İran teçhizatı veya bileşenleriyle yapılan silah cephaneliği, balistik ve seyir füzelerinin yanı sıra insansız hava araçlarını da içeriyor.
BALİSTİK FÜZELER
AFP’ye konuşan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nden Fabian Hinz’e göre, Husilerin ‘Typhoon’ olarak adlandırdığı balistik füzeleri var. 1.600 ila 1.900 kilometre menzile sahip bu füzeler, İran Qadr füzesinin yeniden markalanmış bir versiyonu olarak tanımlanıyor.
DRONE’LAR
Suudi Arabistan ve Amerika Birleşik Devletleri İran’ı defalarca kez Husi’lere insansız hava araçları ve diğer silahları tedarik etmekle suçlamış, Tahran ise bu suçlamaları reddetmişti. Husiler insansız hava araçlarını yurt içinde ürettiklerini söylese de analistler bunların kaçak İran parçaları içerdiğini iddia ediyor.
Hinz’e göre Husilerin cephaneliğinde Rusya’nın Ukrayna savaşında kullandığı 2,000 kilometrelik menzile sahip İran yapımı Shahed-136 insansız hava araçları da bulunuyor.
Öte yandan Husilerin BAE ve Suudi Arabistan’a yönelik saldırılarda Samad-3 insansız hava araçları kullandığı biliniyor. Uzmanlara göre Samad-3 18 kilogram patlayıcı ile donatılabiliyor.
İNSAN GÜCÜ
Husilerin birkaç yıl önce yaklaşık 200.000 savaşçısı olduğu tahmin ediliyordu. Uzmanlar bu savaşçıların iyi eğitimli ve Yemen’in kurak ve dağlık arazisinde savaşmaya alışkın bir güç olduğuna dikkat çekiyor.
DENİZ SALDIRILARI KONUSUNDA ÖNEMLİ BİR KABİLİYETLERİ VAR, KIZILDENİZ’İ KASIP KAVURABİLİRLER
İngiliz medyası Husilerin deniz saldırıları konusunda önemli bir kabiliyeti olduğuna dikkat çekerken ABD’li yayın kuruluşu CNN “Husiler İsrail için ciddi bir tehdit oluşturamasa da teknolojileri Kızıldeniz’i kasıp kavurabilir. Hamas ve Hizbullah’ın yeteneklerinden yoksun olsalar bile coğrafya ve teknolojinin birleşimi nedeniyle Kızıldeniz’de İsrail ve müttefiklerine farklı türde bir acı yaşatabilirler.” ifadesini kullandı.
