Tanzanya’da önümüzdeki dönemde açılması planlanan liman ve inşaat projeleri, uluslararası firmalar için rekabeti artırıyor. Çinli şirketlerin güçlü varlığı, pazarda fiyat baskısını yükseltirken, Türk girişimciler de fırsatları değerlendirmeye çalışıyor.
Türkiye’nin Darüsselam Büyükelçisi Bekir Gezer, Tanzanya’daki ekonomik fırsatlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Göreve Ocak 2025’te başladığını hatırlatan Gezer, ülkede yeni dönemde özellikle liman ve inşaat alanında büyük yatırımların yapılacağını ve Türk firmalarının bu projelere girmesi gerektiğini vurguladı.
‘TÜRK İŞ İNSANLARINI LİMAN VE İNŞAAT PROJELERİNE YÖNLENDİRECEĞİZ’
Türkiye’nin Darüsselam Büyükelçisi Bekir Gezer, Tanzanya’da önümüzdeki dönemde açılması planlanan liman ve inşaat projelerine Türk iş dünyasının dahil olması için çalıştıklarını açıkladı. Gezer, “Çin’e burada bir paradigma açacağım. Türkiye’deki iş adamlarımıza bir bilgilendirme yaptık. Önümüzdeki dönemde açılacak limanları hem inşaat olarak hem işletme olarak Türk firmalarını teşvik edeceğiz. Buraya girmeleri için çaba göstereceğiz. Ama Çin’in o ekonomik gücü var. Atıyorum, Türk firmamız üç lira diyor. Çinli diyor, bir lira. İsterseniz vatandaş Türkiye’yi sevse de, katkı sağlasa da mecburen onu almak zorunda kalıyor” dedi.
TİCARETTE HEDEF, EN AZ 1 MİLYAR DOLAR
Ocak 2025’te göreve başladığını hatırlatan Büyükelçi Gezer, Türkiye ile Tanzanya arasındaki ticaret hacminin artırılması gerektiğini vurguladı. Gezer, “Türkiye ile Tanzanya’nın karşılıklı ticaret hacminin 300 milyon dolarlık seviyelerde olması kabul edilemez. Bunun en az bir milyar dolar olması lazım. Ben buraya gelmeden önce Dışişleri Bakanlığı’nda personel genel müdürüydüm. Büyükelçileri gönderirken kendilerine şunu söylüyorduk: Gittiğiniz ülkede ithalat ihracatımızı arttıracak çalışmalar yapmalısınız. Şimdi aynı şeyi kendim için koyuyorum. Bu rakamı çok düşük buluyoruz ve arttırmak için gayret gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.
TÜRK İŞ İNSANLARI DERNEĞİ KURULDU
Darüsselam’da Türk iş insanlarını bir araya getirmek için dernek kurduklarını açıklayan Gezer, “Yaklaşık 50 Türk iş insanı var. Genelinde PVC, balıkçılık, maden, kısmen su işleriyle alakalı sektörlerde çalışıyorlar. Biraz da marangozluk, mobilya işleriyle uğraşıyorlar. Bu 50 iş insanı birbirlerini çok tanımıyorlar, bir araya gelmiyorlar. Tanıyanlar da çok işli dışlı değiller. Bunu aşmak için bir iş insanları derneği kuralım istedim. Geçtiğimiz hafta bunun onayını aldık. Şimdi bir ofis, bir sekretarya oluşturacağız. Türk iş insanlarını Tanzanya’da daha iyi yönlendirebileceğiz. Bu bizim için çok önemli” diye konuştu.
“TÜRKİYE MEZUNU TANZANYALI GENÇLER BÜYÜK BİR GÜÇ OLACAK”
Türkiye’de eğitim gören Tanzanyalı gençlere de sahip çıkılması gerektiğini ifade eden Gezer, “400 kadar Türkiye mezunu Tanzanyalı genç var. Bu bizim için çok büyük bir güç. Bunları biz Türkiye burslarıyla okutmuşuz. 600 kadarı şu anda Türkiye’de okuyor. Dolayısıyla birkaç sene içinde bin kadar Tanzanyalı Türkiye üniversitelerinde mezun olacak. Eğer bunlara sahip çıkmazsak hepsi dağılmış olacak. Birbirlerini tanımıyorlar, köylerinde, kasabalarında savrulmuş vaziyetteler. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti’nin kurslarıyla okumuş bu arkadaşlarımız. Bunlara sahip çıkmamız lazım. Türk iş adamları derneğiyle oturtacağız, bir sinerjiyi oluşturacağız” dedi.
DİZİLERİN ETKİSİ TÜRK İSİMLERİNİ ARTIRDI
Türkiye ile Tanzanya arasındaki kültürel bağlara da değinen Gezer, Türk dizilerinin ülkede büyük ilgi gördüğünü belirtti. Türk isimlerine rağbet olduğunu dile getiren Gezer, “Buradaki Sağlık Bakanı’nın bana dediğine göre, son beş yılda burada doğan çocukların yüzde 80’inin ismi Türk dizilerinden alınma. Ertuğrul, Osman, Abdullah, diğer dizilerden isim veriyorlar. Türkçe öğrenmeye çok hazırlar, istekliler. Yunus Emre Enstitüsü’nü kurduğumuzda çok yoğun bir talep olacak” şeklinde konuştu.
Türk Hava Yolları’nın Tanzanya’ya günlük sefer yapmasının iş dünyası için büyük avantaj olduğunu söyleyen Büyükelçi Gezer, “Maalesef Türk iş insanlarımız Afrika’ya açılmaya ve Tanzanya’ya gelmeye biraz çekingen davranıyorlar. Halbuki 6-6,5 saatte uçak geliyor. Ankara’dan İstanbul’a hızlı trenle 5-5,5 saate geliyor. Dolayısıyla çok fazla tedirgin olmadan yavaş yavaş Türk iş adamlarını Tanzanya’ya çekmeye çalışacağız” dedi.
TANZANYA İSTİKRARLI VE LİBERAL EKONOMİYE GEÇİYOR
Ülkenin siyasi yapısı ve ekonomi modeline değinen Gezer, Tanzanya’nın uzun süredir istikrarlı bir siyasi sisteme sahip olduğunu belirtti. Tanzanya’nın siyasi olarak stabil olduğunu belirten Gezer, şöyle devam etti:
“Siyasi olarak dalgalanma yok. Çok partili döneme geçtikten sonra bugüne kadar seçimleri aynı parti kazanmış ama hiç askeri darbe olmamış. Askerleri anayasaya bağlılar. Uzunca müddettir istikrarlı bir siyasi yapı var. Devlet liberal ekonomiye geçmeye çalışıyor. Daha önce sosyalist bir anlayış hakimken yakın zamanda liberal ekonomiye geçip iş adamlarını yükseltmeye çalışıyor. Bu bizim için bir avantaj.”
SAĞLIK, TARIM, ENERJİ VE EĞİTİMDE FIRSATLAR VAR
Tanzanya’nın yatırım alanlarına da dikkat çeken Gezer, “Devlet yeni ayağa kalkıyor, toparlanıyor. Liberal ekonomiye yeni yeni geçiyor. Ödemelerini yapıyor ama zaman zaman gecikmeyle yapıyor. Ama yapıyor, taahhütlerine bağlı. Özel sektör kendi yağıyla kavruluyor. Bu bahsettiğimiz alanların her biri yatırım yapmak için öncelikli alanımız. Sağlıkta, tarımda, madencilikte, enerji, güneş enerjisi santrallerinde, eğitimde, hatta bir üniversitemiz burada bir bölüm açmak için bana başvuruda bulundu. Bu alanların hepsinden şu an itibariyle talepler geldi” ifadelerini kullandı.