AB’nin amiral gemisi ‘Kırsal Kalkınma Programı’nın açılışı Ali Baba Çiftliği’nde yapıldı; binlerce hayvan, günde 18 ton süt…

T24 Ekonomi

Avrupa Birliği’nin (AB) kırsal kalkınma programı IPARD III tüm Türkiye’ye yayılıyor. IPARD III programının açılış toplantısı Mayıs ayında örnek bir çiftliğin ev sahipliğinde yapıldı.

Çiftlik, Adana bölgesinde mükemmel bir model olarak ışıldıyor. AB onaylı bu süt üretim tesisi, üstün kalite ve yeniliğin bir kanıtı olarak bölge genelindeki üreticilere ilham veriyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki üreticiler artık bu tür tesisler için IPARD desteğinden faydalanabilecek.

Türkiye, IPARD uygulamalarında öncü ülke

Bakan İbrahim Yumaklı ve Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı, Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, “Hayata geçirildiği 2011’den bu yana IPARD, 25 bin faydalanıcıya AB bütçesinden 1,4 milyar avroluk fon sağladı. Nisan 2024’te yürürlüğe giren yedi yıllık IPARD III için de AB bütçesinden 430 milyon avro tahsis etti. Türkiye aday ülkelerle karşılaştırıldığında IPARD uygulamalarında öncü bir ülke konumunda” ifadelerini kullanıyor.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, amaçlarının kırsal bölgelerde yaşayanların yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirmeyi hedeflediklerini belirtti: “Kırsal kalkınma yatırımları içerisinde IPARD desteklerinin önemli bir yeri var. IPARD kadınlara, gençlere ve üretici örgütlerine pozitif ayrımcılık yapıyor. Bugüne kadar 13 bin 575 genç ve 6 bin 333 kadın yatırımcıya hibe desteği sağlandı.”

 
Bakan İbrahim Yumaklı ve Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut hayvanları besliyor

Ali Baba’nın vahası

Etkinliğe ev sahipliği yapan çiftlik, yemyeşil meyve ağaçları, arazisi boyunca kıvrılan deresi ve çiftlikteki dost canlısı hayvanlar oynayan çocuklarıyla gerçek bir vaha. Bir çiftlikten çok saklı bir cennete benziyor.

 
Çiftliğin sahibi Ali Acembekiroğlu, namıdiğer Ali Baba

“Çiftliği 2008 yılında Bakanlık desteğiyle kurduk. Şimdi çiftlikte 2 bin büyükbaş hayvanımız, 300 keçimiz var. 500 dönümlük şeftali bahçesi kurduk, iyi tarım yapıyoruz. Günde 18 ton süt üretiyoruz. 14 tonunu hijyenik araçlarımızla soğuk zinciri bozmadan, Adana’da ev ev satıyoruz. Çiftlikte 35 kişi çalışıyor, çalışanların 22’si ise buradaki lojmanlarda yaşıyor. Çiftliğimizde yaklaşık 30 çocuk var. Burası aslında tam bir yaşam alanı ve olağanüstü bir kırsal kalkınma örneği” diyor çiftliğin sahibi Ali Acembekiroğlu, namıdiğer Ali Baba.

Ali Baba çocuklarla

Hastalıktan ari sertifikası

Bin 600 dönüm arazi üzerine kurulu çiftlik; hayvanlar için rahat, huzurlu ve doğal bir ortam sağlıyor. Hayvanlar için yem bitkileri yetiştiriliyor ve bu bitkilerden çiftlikteki entegre tesislerde yem üretiliyor. Hem ulusal hem de uluslararası yetkili kurumların onayladığı tesis, ‘Hastalıktan Ari’ sertifikasına sahip. Hayvanların sağlığını ve ürün kalitesini sağlamak için çiftlikte yüksek teknoloji kullanılıyor. Tüm ürünler düzenli olarak analiz ediliyor. Ali Baba markası altında süt, peynir, yumurta, yoğurt, tereyağı ve dondurma gibi ürünler üretiliyor.

Çiftlik, enerji ihtiyacını güneş panellerinden karşılıyor

Ali Baba’nın damadı Yunus Çıracı, Boğaziçi Üniversitesi mezunu bir endüstri mühendisi. “Çiftliğimizi kendi enerjisini üreten, sürdürülebilir ve çevreci bir anlayışla yönetiyoruz. Günlük enerji ihtiyacımızın hepsini çatılarımızdaki güneş panellerimizden karşılıyoruz” diyor. Tesis Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Kırsal Kalkınma Yatırım Destek Programı kapsamında yenilenebilir enerji alanında destekleniyor.

 
Acembekiroğlu ailesi

Yeni IPARD projeleri aracılığıyla alınacak AB destekleriyle Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftlikler ve tarım işletmeleri, bu gibi çiftliklerin başarısından ilham alarak modernizasyona daha fazla yatırım yapabilecekler.

“Aile gibiyiz”

Ali Baba’nın torunu 12 yaşındaki Ayşe Çıracı çiftliği çok seviyor ve “Burada Adana’daki gibi evde kalmak zorunda değilim, hep dışarıdayım” diyor.

Ayşe Çıracı, Ali Baba’nın torunu

Ali Baba’nın kızı Merve Acembekiroğlu Çıracı’nın Ayşe de dahil olmak üzere beş çocuğu var. Çiftlik hakkında şunları söylüyor: “Hepimiz çiftlikte olmayı çok seviyoruz. Hafta içi okul nedeniyle Adana’dayız ama tatillerde koşarak çiftliğe geliyoruz. Bizim bütün dünyamız burası. Çalışanlarımızla aile gibiyiz. Biz bütün zorlukları birlikte aşıyoruz, misafirlerimizi birlikte ağırlıyor, ölen hayvanlarımıza birlikte ağlıyoruz. Çocuklarımız doğuyor birlikte seviniyoruz.” 

Çiftlikte yaşayan işçilerden Remzi Elitaş, “Ben ve eşim Güneş, buzağılardan sorumluyuz. 12 yıldır buradayız. Dört çocuğum var, üçü burada doğdu. Gerçekten bir aile gibiyiz. Kendi işimizmiş gibi severek çalışıyoruz” ifadelerini kullanıyor.

Hatice Karalı, Ali Baba Süt Ürünleri çalışanı

Hatice Karalı ise şöyle konuşuyor: “İki yıldır peynir üretiminde çalışıyorum. Çok memnunum. Sanki kendi iş yerimde çalışıyormuş gibi hissediyorum.”

İstihdam yaratıyor

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Aykut Gül, başarılı çiftliklerin önemine dikkat çekiyor: “Bu çiftlik istihdam açısından çok önemli. Bizim mezun ettiğimiz öğrenciler burada çalışıyor; Dördü ziraat mühendisi, beşi veteriner. Çiftlik, eğitime de katkı sunuyor; bizim üniversiteden çiftliğe saha gezileri yapılıyor. Zaten bir laboratuvar gibi. Çiftlikte hijyene büyük önem veriliyor. Dışarıdan gelen araçların tekerleri ve yine dışarıdan gelen kişilerin ayakkabıları dezenfekte ediliyor. Ben gönül rahatlığıyla Ali Baba’nın ürünlerini tüketiyorum ve kalitelerinden çok memnunum.”